Tercüme alanında deneyim çaba doğrultusunda kazanılır. Kendini geliştirmek, kişinin kendi heveslerine ve bu uğurda ne kadar çaba gösterdiğine bağlıdır. Kişinin aldığı eğitim düzeyi ne kadar iyi olursa olsun, birtakım çabaları ve pratiğe dökülmeyen becerileri olmadan tercüme işinde uzmanlık kazanamaz. Çünkü her şeyde olduğu gibi tercümede uzmanlık kazanabilmek de sabır ister. Kendini tercüme alanında gören ve iş hayatında düzenli bir yol çizmek isteyenlerin bu çabayı göstermeleri gerekmektedir.
Profesyonelliğe erişebilmeyi isteyen kişilerin bu uğurdaki ilk adımları da elbette staj aracılığıyla atılacaktır. Tercüme bürolarında stajyer ihtiyacı kimi zaman olmasa da kendini geliştirmek isteyen insanın bir anda vazgeçmemesi gerekir. Başarının ilk adımı, vazgeçmemektir. Kişi, birçok denemeden sonra elde ettiği stajyerliği iyi kullanmalı, çabalarının meyve vermesini kendisi sağlamalıdır.
Her tercümanın kendine göre belirlediği bir tekniği vardır. Tercüme bürosunda stajyerlik yapan tercüman adayları bu farklılıkları gözlemleme şansını bulurlar. Bu farklılıkları deneyimleyerek kendilerine en uygun tercüme tekniğini seçebilirler. Yapılan hataların sonucunda ileride meydana gelebilecek hataları önceden kestirerek önüne geçebilir. Tercüme bürolarına gelen birbirinden farklı tercüme alanları hakkında fikir sahibi olur ve her birine uyum sağlar, bu sayede ileride, geniş bir yelpazede olan bu alana ayak uydurmakta zorluk çekmez.
Okuldaki sürecinde aldığı eğitimi uygulayabilme şansına sahip olan stajyerler, disiplinli çalışmayı da kavramış hale gelir, bu da düzenli işleyiş yapısını oturtarak işlerin daha verimli olmasına olanak sağlar. Tercüme bürosundaki diğer kişilerle çalışarak ekip çalışması ve iş bölümünü öğrenir.
Yeni bilgi ve becerileri deneyimleyen stajyerler, staj bittiğinde aldığı eğitimi pratiğe dökerek iş hayatındaki en önemli adımlarını atmış olur. İş yerini gözlemleyerek edindiği bilgiler sayesinde, eğitimi bitirip meslek hayatına atıldığında kendi tercüme bürosunu açabilecek hale gelecektir.